Türkiye’nin en kalabalık şehirleri arasında onuncu sırada yer alan Mersin’de
gezilip görülecek birçok yer bulunmaktadır. İnsanlar, hayat şartlarından dolayı
daima ya da vakit buldukça dinlenmek isterler. Bu dinlenme ihtiyacı, çalışılan
işin zorluğuna ya da performansına göre değişiklik göstermektedir. 13 tane
ilçesi bulunan Mersin’in en güzel yerlerini sizler için sıraladık.
Kleopatra Kapısı – Mersin
Kleopatra Kapısı – Mersin
Yüksekliği 8.50 m, genişliği ise, 5.60 m ölçülerinde olan
dev kapının hikâyesinden biraz bahsedelim. Bizans dönemin inşa edilen bu kapı,
Evliya Çelebinin seyahat namesinde de geçer. Seyahatnamede Tarsus’u
bahsederken, bu kapı için İskele kapısı ismini kullanmıştır. Mısır’ın ünlü
kraliçesi Kleopatra’nın sevgilisi Romalı General Antonius ile buluştuklarında
bu kapıdan geçtiği söylenir. Bundan dolayı bu kapıya Kleopatra Kapısı deniyor.
Soli Pompeiopolis Antik Kenti
Soli Pompeiopolis Antik Kenti
Mersin’in Mezitli ilçesinde yer alan Soli Pompeipolis Antik
Kenti, M.Ö 7.yüzyılda Rodoslu Koloniciler tarafından kurulmuştur. Bu antik
kenti ismini güneşten almaktadır. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan antik
kentin harap halde görünmesinden dolayı Viranşehir denilmektedir. Pompeipolis
kentinde 3 bin yıl öncesinden gelen yüzlerce, muhteşem güzellikte eserler
bulunmuş.
Mersin Atatürk Evi Müzesi
Mersin’in sahil tarafında yer alan müze, Atatürk Caddesinde bulunmaktadır. 1897 yılında Almanya konsolosu için yaptırılmış, 1925’te kenti ziyaret etmek için gelen Atatürk ve eşi bu evde 11 gün kalmıştır. İçerisinde Anıtkabir Müzesinden getirilen 22 parça eşya bulunur. 1992 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Mersin Refah Şehitleri Anıtı
Refah Şehitleri Anıtının hikâyesi İngiltere’ye kadar dayanmaktadır. İkinci dünya savaşının olduğu sıralarda İngiltere’ye sipariş edilen, dört muhrip ve denizaltı, 12 çıkarma gemisi getirilmek istenir. Benjamen Benzilay isimli şirket Refah gemisi ile 199 kişilik personelle Mersin’den Port Sait’e hareket etmiştir. Karpat yakınlarında Gemi torpillenmiş ve batmıştır. Faciada 167 kişi şehit olmuştur. Mersin Atatürk Parkında yer alan bu anıt, olaydan 31 yıl sonra 1972’de şuan ki yerine konulmuştur. Böyle bir faciaya sebep olan ülkenin kim olduğu hala meçhuldür. Ancak bir İtalyan denizaltı, Refah gemisinin batma saatinde üst yöneticilerine bir gemiyi batırdıklarının raporunu vermişlerdir.
Latin İtalyan Katolik Kilisesi
Latin İtalyan Katolik Kilisesi 1843’te Çukurova’da yaptırılmıştır. Bu kilisenin yapılmasındaki amaç ise, Tarsus’ta yer alan Katoliklerin dini ihtiyaçlarını karşılamaktı. O dönemde Lübnan’da rahiplik görevi yapan Genova, 1844’te Tarsus’a gönderilir. 1853’te Abdülmecid tarafından verilen fermanla inşaata başlanır. Kesme kireç taşından yapılmış olan bu kilisenin hoş birde bahçesi bulunmaktadır.
Mersin Atatürk Evi Müzesi
Mersin’in sahil tarafında yer alan müze, Atatürk Caddesinde bulunmaktadır. 1897 yılında Almanya konsolosu için yaptırılmış, 1925’te kenti ziyaret etmek için gelen Atatürk ve eşi bu evde 11 gün kalmıştır. İçerisinde Anıtkabir Müzesinden getirilen 22 parça eşya bulunur. 1992 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Mersin Refah Şehitleri Anıtı
Refah Şehitleri Anıtının hikâyesi İngiltere’ye kadar dayanmaktadır. İkinci dünya savaşının olduğu sıralarda İngiltere’ye sipariş edilen, dört muhrip ve denizaltı, 12 çıkarma gemisi getirilmek istenir. Benjamen Benzilay isimli şirket Refah gemisi ile 199 kişilik personelle Mersin’den Port Sait’e hareket etmiştir. Karpat yakınlarında Gemi torpillenmiş ve batmıştır. Faciada 167 kişi şehit olmuştur. Mersin Atatürk Parkında yer alan bu anıt, olaydan 31 yıl sonra 1972’de şuan ki yerine konulmuştur. Böyle bir faciaya sebep olan ülkenin kim olduğu hala meçhuldür. Ancak bir İtalyan denizaltı, Refah gemisinin batma saatinde üst yöneticilerine bir gemiyi batırdıklarının raporunu vermişlerdir.
Latin İtalyan Katolik Kilisesi
Latin İtalyan Katolik Kilisesi 1843’te Çukurova’da yaptırılmıştır. Bu kilisenin yapılmasındaki amaç ise, Tarsus’ta yer alan Katoliklerin dini ihtiyaçlarını karşılamaktı. O dönemde Lübnan’da rahiplik görevi yapan Genova, 1844’te Tarsus’a gönderilir. 1853’te Abdülmecid tarafından verilen fermanla inşaata başlanır. Kesme kireç taşından yapılmış olan bu kilisenin hoş birde bahçesi bulunmaktadır.
0 Yorum:
Yorum Gönder